İnme, küresel ölçekte ölüm nedenleri arasında ikinci, engelliliğe bağlı yaşam yılı kaybında ise üçüncü sırada yer alıyor.
Yapılan değerlendirmelere göre, 1990-2019 yılları arasında yeni inme vakalarında yüzde 70, ölümlerde yüzde 43 ve inme geçiren bireylerin sayısında yüzde 102 artış yaşandı. Bu artışın, toplumların yaşlanması ve risk faktörlerinin kontrolsüz biçimde artmasıyla doğrudan ilişkili olduğu ifade ediliyor.
ARTIK GENÇ YAŞLARA KADAR İNDİ
Uzmanlara göre, Türkiye’de de dünya genelindekine benzer bir tablo görülüyor. 2019 yılı tahminlerine göre ülkede yaklaşık 125 bin yeni inme vakası yaşanırken, toplamda 1 milyon 80 bin kişinin inme geçirmiş durumda olduğu belirtiliyor.
Her yıl ortalama 200 bin kişi inme geçiriyor ve bu hastaların yaklaşık 50 bini inme veya komplikasyonları nedeniyle yaşamını yitiriyor. Vakaların yüzde 17’sinin 50 yaş altındaki bireylerde görülmesi, hastalığın artık genç yaş grubunda da artış gösterdiğine işaret ediyor.
2020 yılı verilerine göre ise Türkiye’deki 507 bin 938 ölümün 183 bin 109’u kalp-damar hastalıklarına, 35 bin 880’i ise inmeye bağlı gerçekleşti. Bu veriler, inmenin kalp-damar hastalıklarıyla birlikte ülkemizde en yaygın ölüm nedenlerinden biri olduğunu ortaya koyuyor.
BELİRTİLER VARSA DİKKAT
Belirtiler kendini gösterdiği an 112 Acil Servisi aranması ve kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayan uzmanlar belirtileri şöyle açıkladı: “Yüzde kayma, kolda veya bacakta güçsüzlük, konuşma bozukluğu, görmede bulanıklık ya da dengesizlik” her dakika, beynin onarılamaz hücre kaybı anlamına gelir. İnme belirtileri çoğu zaman ağrısız olduğu için hastalar ve yakınları tarafından göz ardı edilebilmektedir. Belirtiler geçmiş gibi görünse bile bu durum mutlaka bir uyarı sinyali olarak değerlendirilmelidir.
TEDAVİDE İLK ALTIN SAAT
Tedavide ‘altın saat’ olarak adlandırılan ilk 4,5 saatlik süreye dikkat çeken uzmalar , özel kan sulandırıcı tedavilerle damardaki pıhtı çözülebilir. Uygun hastalarda girişimsel nöroloji uzmanları tarafından yapılan beyin anjiyografisi veya trombektomi işlemiyle pıhtı mekanik olarak çıkarılır ve ciddi oranda başarı sağlanır. Erken müdahale hastanın yaşam kalitesini korur.

